Küresel refahın, endüstriyel ve teknolojik ilerlemenin sunduğu imkanlarla belli karar vericilerinin kendi inşa ettikleri ekosistemin içinde büyümesi, diğerleri için eşitsizlikleri de beraberinde getirdi. Dünya nüfusunun bir kısmı Sanayi 4.0’ı konuşurken, önemli çoğunluğunu ekonomik ve sosyal anlamda kritik meselelerle boğuşuyor. Bu farklılaşma, yeni nesil organizasyonların ve dayanışmanın hâkim olduğu bir anlayışın gündeme taşınması gerekliliğini de ortaya koyuyor.
Küreselleşmenin ardından, baskın piyasa anlayışına karşı bir model üretme ihtiyacı doğdu. Bu model ile birlikte kalkınmanın temel taşı olan kurumları oluşturma arzusu da bu ihtiyaçtan ortaya çıktı. Bu topraklarda doğmuş Âhilik anlayışını esas alan, tarihsel hoşgörü, vicdan ve adil ticaret temelli bir kalkınma modelini bir alternatif olarak görüyoruz. Bu modelin, toplumsal faydanın yok sayıldığı, neredeyse sadece kâr etmek üzerine kurulu ve her şeyin mubah sayıldığı mevcut sisteme alternatif olmasının güçlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bahsettiğimiz “insani değerleri” esas alan bu dünya görüşü ve kalkınma modeli, Geylan Kalkınma Yatırımları’nın anayasasını oluşturuyor. Gerçekten sürdürülebilir, fırsat eşitliği sunan ve kaynakların verimli kullanılması anlayışı ile bir model şekillendirdik. Bu sayede, Türkiye’nin kalkınmışlık ve refah seviyesini artırma yolculuğunda öncü güçlerden biri olmayı hedefliyoruz.
Ülkemiz; jeopolitik konumu, dinamik nüfusu ve kültürü ile 21. yüzyılın en büyük ekonomilerinden biri olacaktır.
Geylan Kalkınma Yatırımları olarak bu ruhla yatırım yaptığımız tüm sektörlerde, öncü ve ortak bir güç oluşturacak yatırımlarımızla gelir üretmeyi bir amaç değil, tabana yaymaya kararlı olduğumuz kalkınma için bir araç olarak görüyoruz. Bu gücümüzü de aile olarak, nesiller boyunca üstlendiğimiz Anadolu kültürünü koruyup zenginleştirip, dünyaya taşıma geleneğimizden alıyoruz.
Yatırım yaptığımız her alanda ülke ekonomisi için katma değer oluşturacak, verimliliği hedefleyen, adil ticaret ve kalkınma öncelikleriyle, sadece hissedarlarını değil, toplumu merkeze alan bir yaklaşımla kalkınmayı hedefliyoruz.
Bu misyon bizim için bir sosyal sorumluluk değil, bir varoluş sebebidir. İş dünyasının aktörlerinin, “yerelde tam kalkınamamış hiçbir ülke, küresel güç olamaz” ilkesine hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Kadim medeniyetlerin kurulduğu bu topraklardan beslenen Geylan Kalkınma Yatırımları, Türkiye’nin sahip olduğu değerlerin dünyaya taşınmasında ve rekabette herkese fayda üretecek şekilde verimli kılınmasında Türkiye’nin ortak gücüdür.